YILLAR SONRA BİR SULTANAHMET’TE CUMA DAHA
YILLAR SONRA BİR SULTANAHMET’TE CUMA DAHA
Uzunca bir aradan sonra cumayı Sultanahmet cami’nde kılmak istedim. Bu mekanlara veda vaktimin yaklaşması da bu isteğe neden olabilir. Vakti saati gelince düştük yollara. Güzergah üzerinde ki mekanların hikayeleri hafıza da yılların ne kadar da çabuk geçtiğini bir kez daha hissederek vardık caminin kapısına.
Dış avluda cemaatin daha çok da çocukların abdest kuyruğu dikkatimizi çekti. Kuyruk var kuyruk var herhalde en güzeli abdest kuyruğu olsa gerek diye düşündük…
Avluya girdiğimizde unuttuğumuz ilk uygulamayı hatırladım kadınlar için sağ dış kapı ayrılmıştı ve biz diğer taraftan giriş yaptığımız için avluyu boydan boya keserek oraya yöneldik.
Cami cemaati olarak turistlerin fazlalığı da dikkatimizi çeken bir diğer nokta oldu. Özellikle Müslüman ülkelerden gelen hanımların cami cemaatine katılması daha önceki yıllarda pek sık rastlamadığımız bir resimdi.
Tabi cami çok kalabalık. Cami balkonu tamamen hanımlara tahsis edilmiş ama tek kapıdan giriş var. Bu durum kuyruğun uzun olmasına neden oluyor. Merdivenleri çıkıp çok uzağa gitmeden bir yere sıkıştık. Öyle ki pencere önleri de dahil tıklım tıklım doluydu. Henüz vaaz bitmemişti ve gündem pazartesi günü idrak edilecek olan Berat kandiliydi. Kandille alakalı bilgiler veren vaiz efendi konuşmasını ezandan sonraya da sarkıttı.
Ve namaz başladı. Ön sıra Arap turist hanımlarındı. Çünkü onlar daha önce gelip ilk sıraya yerleşmişler. İmamın tekbirinden her zaman olduğu gibi ilk sıradaki hanımların şaşkın nazarları altından sünneti kılmaya başladık. Namazı bitirip sünnet kılınıyor dedim ama onlar sünnet sonra kılınır diye bu duruma muhalefet ettiler. O zaman oturun bari ayakta durmayın dedik ama ülkem insanı durur mu arka saftan bir başka hanım kardeş dört rekat kılıcan diye atağa geçti…. Turist hanımların şaşkın bakışları bu sefer o hanıma yöneldi. Anlaşılan sıra yanımdaki hanıma gelmişti ki, onlar seyrediyorlar dedi. Ve tabi bana cevap hakkı doğru; nasıl hanımefendi locada ilk sırada namaz seyredilir mi ibadet için buradayız ve onlar da Müslüman namaz kılacaklar dedim.
Ve sıra hutbeye geldi. Mihraba nazır balkondan hutbe dinlemek güzel de anlamayı sağlayan dile dair farklılık sıkıntı yaratıyor. Yine de hutbenin önemli bir kısmının Arapça olması anlamaya dair mesafeyi azaltıyor. Türkçe hutbeden sonra özetlenen İngilizce uygulama da iyi olmuş. Artık dünya dili İngilizce maalesef camide de bu dile dair kuşatıcılığı görüyorsunuz. Ve eller duaya açılıyor.
Sırada kamet var. İmam minberden inerken cemaat kamete göre kendini namaza hazırlıyor. Saflar düzeltiliyor, boşluklar dolduruluyor. Genişçe oturulan yerlerden bir çok kişinin kıyama duracağı alanlar açılıyor. Namazın kıratında okunana ayetler çok çarpıcı insanı alıp götürüyor. Allah’ın affının daim ve kapsayıcı olduğuna dair ayetleri görüyoruz. Günahlardan arınma cemaatin enerjisi caminin atmosferinde sizi yakalıyor… Arap turistlerde farzın başladığına seviniyorlar ve hep beraber kıyama duruyorlar.
Kadınların cenahında son sünnete riayet edenler daha fazla ama yine de farzdan sonra çıkanlara da rastlanıyor. Nitekim bu çıkanlar yanımdaki hanımın taburesini oynatmış ki namazın ortasında küt diye yere düşüyor. Hay Allah namazı bozsak bir şey bozmasak ne olacak. Neyse etrafta bitirenler olduğu için hemen hanıma yardımcı oluyorlar. Kadıncağızın beli ağrıyorsa epey sıkıntı çekebilir. Namazı bitirip selam verip hemen çıkmaya çalışıyorum. Herkes merdivenlere yönelirse çıkmak epey vakit alacak. Bütün üst balkon hanımlara ait ama tek giriş ve çıkış koymuşlar. Caminin üç çıkışı da erkeklere ayrılmış. Dolayısıyla hanımların çıkışı sıkıntılı oluyor. Kapıya doğru yol ayrımı belirten korkuluğu ara bir yerden açarak hanımların çıkışını kolaylaştırıyorum. Biraz kadınların çıkışı rahatladı … yine iç avludan geçmeyi tercih ettim ki avlunun yan balkonlarında ve ortasında sergiler üzeri de cemaate ayrılmış. Arka tarafsa kadın cemaate orası da dolu. Güzel bir Cuma oldu. Cami cemaat ve Cuma farkını hem gördük hem yaşadık. Allah kabul etsin…
Nevin Meriç 29.5.2015
29.05.2015 tarihinde yazıldı..
Nevin MERİÇ
|